Dünyanın en güçlü ve en pahalı savaş uçağı F-22 Raptor, yine en pahalı uçaklarından biri olan ve en pahalı kaskı kullanan F-35’in kaskından mahrum olduğu için bir boy geride kaldı. (Bkz; ABD VE ÇİN’İN STEALTH BOMBARDIMAN UÇAĞI | B-21 RAİDER VE XİAN H-20)
F-22 Raptor, Amerikan yapımı havadan havaya IR güdümlü füzelerin son versiyonu AIM-9X ve 9X BII tipindeki füzeleri F-35 kadar verimli kullanamıyor. F-22 Raptor, çok daha önce üretilmesinden dolayı teknolojinin azizliğine uğramış gibi. 180 derece kilit, 360 derece vuruş kabiliyetine sahip AIM-9X’in bu özelliğinden halâ mahrum.
Mayıs 2015’te AIM-9X kullanabilme özelliğine kavuşan F-22 Raptor beşinci nesil stealth hava üstünlüğü savaş uçağı kendinden sonra üretilen F-35 Lightning-II uçağın High-Off-Boresight-Yüksek Yanal Görüş Açısı (HOBS) kabiliyetini veya bu tip özellik barındıran füzeleri kullanamayacak. Aslında her iki uçağında AIM-9X’e adaptasyonu yapıldı. Ancak HOBS-High-Off-Boresight özelliği ile F-35, 180 / 360 derece kilit / vuruş yaparken, F-22 Raptor en fazla 120 derece kilit atabilecek hatta belki de bu savaş şartlarında 90 dereceye kadar düşecek.
Bugün sizlere tamamen hava hâkimiyeti (air superiority) için geliştirilmiş ancak F-35’ ten çok önce yapıldığı için HDMS teknolojisinin barındıramayan F-22 Raptor’ın bu durumunu ve arayışları anlatacağım. (Bkz; 1. KÖRFEZ SAVAŞI’NDA HAVA SAVAŞLARI)
Contents
MARİFET UÇAKTA DEĞİL KASKTA
F-35 savaş uçağının 400 bin dolarlık kaskını anlattığım makaleyi okuyanlar hatırlayacaktır. Tüm kokpit bilgileri ile entegre olan ve nerede ise kokpitteki saat ve ekranlarındaki her şeyi pilotun vizörüne yansıtan HMDS’nin (Üçüncü Nesil-Kaska Monteli Görüntüleme Sistemi) olduğunu yazmıştım.
Hatta HMDS ile bütünleşen ve F-35’in çevresini saran Dağıtılmış Diyafram Sistemi (DAS) ve burun altındaki IR sensörleri (kızılötesi) pilotlara gerçek zamanlı olarak uçak gövdesi aracılığı ile tüm tehditleri dışarı bakmadan görmek ve verileri okumak imkânı sağladığını ve klasik HUD sisteminde ön camdaki HUD’da hedefleme bilgileri görülürken, HMDS buna ilave olarak uçağın etrafına monte edilen altı dış kameradan video görüntüleri aldığını ve en basit anlatımla pilot aşağı bakmadan ya da uçağı çevirmeden tam altını yani aşağısını görebildiğini anlatmıştım. Sonuç olarak mükemmel durumsal farkındalık mevcuttur. (Bkz; YERLİ UÇAK GEMİSİ NASIL OLACAK?)
FARK NEREDE?
F-35’te her pilot için özel olarak ayrı ayrı HMDS kask üretilirken, F-22 Raptor’da Türk Hava Kuvvetlerinin CCIP modernizasyonuna uğrayan F-16’larda kullanılan JHMCS (Joint Helmet Mounted Cueing System-Müşterek Kaska Monteli Nişangah ) benzeri kaska monteli görüş sisteminin bir benzeri kullanılmakta. İşte bu yüzden F-22 pilotları, F-35 pilotlarının avantajına sahip değil.
Aslında F-22 Raptor bir hava üstünlüğü uçağı ve gerek manevra kabiliyeti ve çift motor oluşunun havada kalış süresini artırması sayesinde hava savaşı açısından çok daha üstün bir uçak. Füze taşıma kapasitesi olarak her iki uçağında kullanacağı ana silah sistemi olan AIM-120 AMRAAM füzelerinin kullanımı açısından da daha büyük radar menzili ile görüş ötesi hava savaşında çok daha başarılı olacağı kesin.
Hava hâkimiyetinin kazanılmasında BVRAAM yani görüş ötesi menzillerde veya yakın hava savaşı dogfight’ta manevra kabiliyeti ile F-22 Raptor çok daha üstün. Hatta dünyanın en iyisi olarak gösterilmekte. Ancak F-35 ile kıyaslanınca AIM-9X Sidewinder füzesinin kullanımımda böyle bir kısıtlama daha doğrusu avantajı kullanamama da söz konusu.
İşte bu özellik ilginçtir dünyanın en modern ve şu anda rakibi olmayan hava savaşında gerek manevra gerek görünmezlik teknolojisi ile bir numara olan uçağında yani F-22’de bulunmamakta. Klasik HMS veya daha gelişmiş versiyonu JHMCS kask kullanan F-22 Raptor’da HMDS kask bulunmuyor. (Bkz; İHA’LARIN GELECEĞİ VE TÜRKİYE)
GELECEĞİN HAVA SAVAŞINDA F-22 RAPTOR
Bugün hava hâkimiyetinde ABD Hava Kuvvetleri USAF tartışmasız lider olsa da önümüzdeki 10 yıl içinde bu liderliği kaybetme riski altında. Rus T-50 Pak-Fa ve Çinli J-31’in nasıl sürprizler çıkaracağını henüz bilmiyoruz. Stealth efsanesinin sona ereceğini iddia edenler oldukça fazla olduğu gibi 7 tane prototipi üretildiği halde hala daha seri üretime geçemeyen Rus T-50’ nin etkili bir rakip olamayacağını iddia edenlerde az değil.
Ancak F-22 Raptor bir bölgede hava üstünlüğünü sağlarken sadece yüksek irtifada rakip tanımaz bir şekilde uçarak gelip geçeni düşürmekle görev yapmış sayılmayacak. Çünkü hava üstünlüğü ve hava hâkimiyeti kavramı sadece dost kuvvetlerin hava sahasını kullanmasını sağlamak değil, tüm irtifalarda özellikle alçak irtifada saldırı uçaklarının düşman hava tehdidi olmadan özgürce uçmasını sağlamayı amaçlar.
Öte yandan Lockheed Martin’ in efsanevi Shunk Works bölümü (SR-71, F-117 gibi gizli projeleri gerçekleştiren ofis) Genel Müdür yardımcısı Rob Weiss’ e göre ABD için altıncı (beş değil dikkat edin) nesil savaş uçağı geliştirilmesi öncelik olmamalıymış. F-22 Raptor ve F-35, Rus ve Çin 5. nesil uçaklarına karşı gerek teknoloji gerekse düşük görünürlük özellikleri ile baş edecek seviyedeymiş. Yani yöneticinin dediğinden çıkan sonuç, yenisini geliştireceklerine mevcut uçakların yetenekleri ve yeni mühimmatların geliştirilmesi daha doğru. İşte F-22’ ye HOBS özelliği olan havadan havaya füzeleri kullanma kabiliyeti kazandırılması burada çok önemli. ( Bkz; ÖZGÜN BİR HAVA SAVUNMA SİSTEMİ NASIL OLMALI?)
Bir diğer aykırı görüş ise 2030’ lu yıllarda USAF’ın hava üstünlüğüne ihtiyacı olmadığını savunan görüş. Gelecekte daha çok gri bölgede faaliyet gösteren düzenli ordu ile düzensiz birliklerin savaştığı, savaş ve barış bölgelerinin birbirine karıştığı, hibrid-melez savaş şartlarının hâkim olacağı savaşlar olacağını iddia etmekteler.
ISR (istihbarat, gözetleme / izleme, kesif) yeteneklerinin çatışmalarda hava üstünlüğünün önüne geçeceğini iddia edip ve buna Ukrayna ve Suriye’ yi örnek veriyorlar. Gerçekten de bu iki ülkedeki savaşı ele aldığımızda hava üstünlüğünün şu an önemi daha doğrusu geçerliliğinin olmadığını görüyoruz. Örneğin Suriye’ yi bombalamayan kalmadığı gibi, Rus müttefiki Suriye’yi (Eset’ e ait birlikleri) hem ABD, hem İsrail vurmasına rağmen Rus S-400 bataryasının kılı bile kıpırdamadı. (Bkz; TÜRKİYE’NİN EN KRİTİK 25 SAVUNMA SANAYİ PROJESİ)
Artık savaş kuralları değil politik entrika ve gizli anlaşmalar daha çok geçerli gibi. (Tomahawk makalesinde S-400’lerin istese de önleyemeyecek kadar uzak olduklarını anlatmış ve S-400 bataryası kapatıldı iddiası karşısında da sonradan twitter hesabımdan yayınladığım grafik / haritada 30 m irtifadan uçan Tomahawk’ları 125 km mesafede ki S-400 radarının dünyanın yuvarlaklığı sebebi ile göremeyeceğini izah etmiştim.)
Örneğin Suriye üzerinde hava hâkimiyeti kimin diye bir soru soracak olsak;
-Rusya’nın ise, ABD-Tomahawk ve İsrail hava saldırıları nasıl oldu?
-ABD’de de ise ABD özel kuvvetleri nasıl yanlışlıkla bombalandı?
-Suriye’de olduğu zaten söylenemez.
Ancak diğer taraftan geleceğin savaşları veya bir 3.Dünya Savaşı’nda hava hâkimiyeti olmadan savaşı düşünmek, he ne kadar balistik ve seyir füzelerinin devri olsa bile çok zor. Ukrayna hava kuvvetlerinin Su-25 kayıplarını buna örnek verebiliriz. Topyekûn savaşlar bile milis kuvvetlerinin veya maşaların kullanıldığı hibrid savaşlara dönerse zaten o zaman dünyanın durumu çok kötü ve büyük bir kaos var demektir. Şüphesiz böyle bir durumda sivil ölüm oranları önceki savaşları aratmayacak seviyede olacaktır.
F-22 Raptor’un saltanat sürdüğü gelecek on yıllarda ise Hava Üstünlüğü Doktrini kendi başına bir amaç olmaktan çıkabilir.
Hava üstünlüğü, hava ve füze tehditlerini bertaraf etmekle yükümlü kalmayıp, hava savaşında bağımlı olduğumuz uzay varlıklarına yönelik tehditleri de karşılayacak yetenekler geliştirecek. Malumunuz uçaklardan atılabilen anti-uydu füzeleri olduğu gibi Arrow-3, geliştirilen S-500, SM-3 vb. bazı ABM füzelerinin LEO-alçak dünya yörüngesindeki uyduları imha kabiliyeti var / olacak.
Diğer yandan siber savaş ve etkisi havayı ve uzayı kontrole mani olabilir. O zaman gelecekte hava, uzay ve siberin birleşeceğini var sayarsak kritik temel ve lojistik, ISR ve komuta-kontrol yeteneklerine ağırlık verileceğini öngörebiliriz. (Bkz; AERODİNAMİK UZMANI İLE SAVUNMA SANAYİİ VE HAVACILIK ÜZERİNE SÖYLEŞİ)
Hatta geleceği beklemeye gerek bile kalmadan görebiliriz. Şayet ABD, Kuzey Kore’ ye harekât yapsa idi veya yaparsa tüm dünya savaşın kara orduları, bombardıman yapan uçaklar veya savaş uçakları arasında değil, kara-deniz-hava platformları tarafından taşınan balistik, anti-balistik, hava savunma, seyir ve anti-gemi füzeleri arasında geçtiğini görecek. Ayrıca bu mühimmatları kontrol eden radar, uydu, C4 ve C2BMC merkezleri arasındaki elektronik ve siber savaştan ibaret olduğunu, C4ISR’ nin A-10 Thunderbolt’un 30 mm’lik topundan veya F-15E’nin AIM-120 füzesinden çok daha önemli olacağını görecek.
Bu günün savaşı, fighters-savaş uçakları (F-22, F-35, Su-35, F-16 vb), bombers- (B-2, B-1, Tu-95, Tu-160 vb.), çeşitli insansız saldırı ve keşif uçakları ve elektronik karıştırma ve genel adı ile AWACS denen erken uyarı kontrol uçaklarının bir bütün olarak koordineli kullanımı ve tüm bu sitemlerin temel silahı olan çeşitli füze ve güdümlü bomba çeşitlerini hedefe teslimi üzerinedir. Daha önce anlattığım aykırı görüşe rağmen çokları tarafından kabul edilen ve en az yarım asır dahi devam edecek (insansız savaş uçaklarının göklere hâkim olacağı ana kadar) kurala göre Hava Üstünlüğü isteğe bağlı bir özellik olmayıp, olmadığında savaşın kaybedileceği bir gereklilik olacak. (Bkz; TÜRKİYE’NİN ARA UÇAK İHTİYACI | HAVA KUVVETLERİ ARA UÇAK ALIMI YAPACAK MI?)
Öte yandan global farkındalığın olmadığı (örnek olarak çok iyi koruduğunuz bir stratejik tesisisin aniden ortaya çıkan hipersonik saldırı araçları HGV tarafından imhası veya casus / mikro drone saldırısı veya hipersonik seyir füzeleri gibi konvansiyonel silahlardan farklı olan tespiti ve izlenmesi zor saldırı araçları vb.) bir ortamda istediğiniz kadar hava hâkimiyeti kurmuş olun işe yaramayacaktır. Bu noktada dünya çapına ve uzaya dağılan sensör ve ISR ağınız ile ağ merkezli harp (NCW) kabiliyetiniz ön plandadır.
Bunu konumuzla ilişkilendirmek gerekirse, hava unsurları için F-22 Raptor ve özellikle NCW konusunda dünyanın en gelişmiş uçağı F-35 ön plana çıkmaktadır. NCW ile görüş ve sensör kapasitesini çok ötesindeki tehdidi yanındaymış gibi algılayan F-22 / F-35 ve başka bir deniz / hava platformu tarafından ateşlenen mühimmatı (füze vb.) kendi menziline girince güdüleyebilen (F-35) sistemlere dönüşmüşlerdir. (Bkz; YERLİ TORPİDO PROJELERİ | ROKETSAN AKYA VE ASELSAN ORKA)
Tekrar ana konuya bağlayacak olursak bu derece ileri teknoloji ve ileri düzeyde birim maliyete sahip F-22 / F-35 uçakları AIM-9X kullanım kabiliyeti kazanalı çok fazla zaman geçmemiştir. Yakın hava muharebesinin temel silahı olan IR (ısı) güdümlü füzenin sadece hava üstünlüğü uçakları değil, F-35 gibi çok rollü modellerde de ana silah sistem olduğunu söyleyebiliriz.
Bu bağlamda gelecekte füzenini HOBS kabiliyetinin F-22 Raptor tarafından da %100 verimle kullanılması için F-22’ye bir kask entegresi veya sıfırdan geliştirilip geliştirilmeyeceği soru işaretidir. Ancak birim maliyetlerin tavan yaptığı bu uçak için zor görünüyor. Yabancı bir kaynaktan aldığım ve içini AIM-9X ile süslediğim yukarıdaki info-grafikte görüldüğü gibi AIM-9X’ in kask sayesinde HOBS özelliği kullanıldığında görüş / kilit açısı ve menzilinde ciddi artış olmakta. (Bkz; ALTINCI NESİL SAVAŞ UÇAKLARI)
Grafikteki AA-11 ise 9X’ in muadili Rus IR güdümlü füzesi olup, kilit ve F-35 kaskı HMDS’nin özelliklerinin yansıtıldığı teknoloji seviyesinde olmadığı için kilit açısı kısıtlıdır. Her ne kadar Rus kaynaklarında 180 derece kilit attığı yazılsa da aşağıda linklerinin verdiğim önceki makalelerde ayrıntılı anlattığım üzere bazen HOBS ciddi bir dezavantaja dönüşebilir.
Ancak grafikte AA-11 (R-73) füzesinin menzilinin 9X’den çok geride olduğu gibi bir sonuç çıkarabilirsiniz ki bu doğru değil. Özellikle füzenin mod 2 türevi açık kaynak bilgileri ve füzenin gövde boyutlarına baktığımızda AIM-9X’ den azda olsa daha uzun menzilli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca AIM-9M ile 9X arasındaki menzil ve açı farkına dikkatinizi çekerim (Türk Hava Kuvvetlerinde her ikisi de kullanılmaktadır). (Bkz; SİPER YÜKSEK İRTİFA HAVA SAVUNMA SİSTEMİ (HİSAR-U))
GELECEKTE NELER YAŞANACAK
Malumunuz geçen haftalarda basına (yabancı savunma basını) yansıyan haberlerde; USAF F-16’ larının 2040’ lı yılları görebilmesi için upgrade programına alınacağı, F-15’ lerin ise kaldırılmasının düşünüldüğü USAF referans gösterilerek yazıldı. Ancak tamda ben “F-15’ leri dünyaya pazarlayıp (yeterince kullanıcı potansiyel alıcı ülke var) gelen para ile F-22 Raptor üretim hattını yeniden açacaklar” tahminleri yaparken, ilginçtir Boeing yetkilileri USAF’ ı yalanlayarak böyle bir servisten kaldırma kararının olmadığını duyurdu.
Eğer gerçek ise, gelecekte USAF’ ın tek hava üstünlüğü-air superiority uçağı kalacak olan F-22 Raptor’ un (Yırtıcı; Dinozorlar çağında yaşayan bir yaratık) hava savaşlarında bir dinozor gibi kalmaması için HOBS özellikli kask dahil tüm teknolojileri barındırması lazım. (Bkz; AKBABA ANTİ-RADYASYON FÜZESİ (ROKETSAN AKBABA))
Yüksek yanal görüş açısına (HOBS) sahip füzelerin nasıl çalıştığı, bu özelliğin neden önemli olduğu ve iyi kötü yanları ile anlatıldığı daha önceki ayrıntılı makalelere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Tekrar görüşmek üzere…
Kaynak: Kokpit Aero.
Yazar: Hakan Kılıç.